Ozon Tedavisi
Ozon Tedavisi | Dr. Ferda Ayhan Yalçın | Fonksiyonel Tıp

Ozon tedavisi gerçekten özel bir tamamlayıcı tıp yöntemi; bir çok alanda olumlu etkiler sunarken, kuralına uygun ve kişiye özel planlandığı zaman, yan etki beklemiyoruz. Uygulama alanları ve yöntemleri çok çeşitli. Etki mekanizmalarıyla birlikte bu alanlardan bahsedeyim.

Vücuttaki metabolizmanın sonucu olarak sürekli çevreye zarar verme potansiyeli olan oksidan maddeler oluşur, bunların antioksidanlarca düzenli olarak ortadan kaldırılarak dengelenmesi gerekir, aksi takdirde oksidatif hasar oluşur. Oksidatif yükün ağırlığı ve sürekliliği ve antioksidan kapasitenin yetersizliği sonucu, kronik oksidatif stres başlar. Bu durum kanserden, otoimmün hastalıklara, kalp damar sistemini ilgilendiren sorunlardan, nörolojik sorunlara ve erken yaşlanmaya kadar sonuçlar doğurabilir. İşte ozon tedavisinin bir etki mekanizması bu alana yöneliktir ve vücudun antioksidan kapasitesini arttırır.

Enflamasyon ise, vücudun çeşitli etmenlerle mücadelesinde bir iyileşme mekanizmasıdır ve normalde bulunması ve ardından işlevini tamamlayınca ortadan kalkması gerekir. Kronik enflamasyonda, vücut uzayan enflamasyonun çeşitli yıkıcı boyutlarına maruz kalmaya başlar.
Vücutta enflamasyon ve oksidatif stres maalesef hep kol kola işler, buna örnek durumlar arasında kanser, multipl skleroz, romatoid artirit ve diğer otoimmün hastalıklar ve ateroskleroz sayılabilir.

Ozon tedavisi, dokulara daha fazla oksijen salınımının yanısıra, antioksidan enzimlerin ve immün sistemin düzenlenmesi ve dolaşımı düzenlemesi sayesinde, özellikle vücudun oksijenlenmesinin bozulduğu KOAH, kalp damar sistemi hastalıkları, kan yağları bozuk olduğunda (dislipidemi), diyabet ve onun neden olduğu bütün nörolojik ve damarsal komplikasyonlarda, endotel rejenerasyonu yaparak olumlu etkilerini ortaya çıkarıyor, tabii ki beraberinde beslenme ve diğer yaşam tarzı faktörlerini ele almak gerekir. Diyabette serbest oksijen radikallerinin ortadan kaldırılması yanı sıra, glukoz metabolizmasının daha düzgün çalışmasını, pankreasta insülin salgılayan beta hücrelerinin rejenerasyonunu sağlar.

Vücudun detoksifikasyonuna yardım eder, vücudun kendi glutatyon üretimini arttırır.

Yaşa bağlı makula dejeneresansında da olumlu etkileri klinik çalışmalarda gösterilmiş. Akut işitme kaybında olumlu sonuçlar elde edilebiliyor.

Ayrıca alerji, egzema, alerjik astım gibi süreçlerde de etkili. Özellikle bu bahsettiğim etkiler majör otohemoterapi dediğimiz damardan kendi kanımızın ozonlanıp geri verilmesi sayesinde oluşan etkiler. Buna ek olarak, minör otohemoterapi, yani enjektörün içine aldığımız bir miktar kan ile ozon gazının karıştırılıp, kas içine uygulanması şeklindeki yöntemi alerji, egzema ve kanser hastalarının tedavilerini desteklemek için beraberinde uyguladığımızda, farklı bir mekanizmayla daha tedaviyi desteklemiş oluyoruz.

Major tedavinin otoimmün kaynaklı sorunlardan romatoid artrit, ankilozan spondilit, Raynaud sendromu, tiroid hastalıkları, ülseratif kolit gibi hastalıklarda da yeri var. Bu hastalıkların tedavisinde beslenmenin ve bağırsaklara yönelik tedavi de uygulamak gerekir. Özellikle bağırsağı ilgilendiren sorunlarda, en az kanın ozonlanması kadar etkili olan, rektal ozon uygulaması da var. 
Özellikle migren tedavisinde çok olumlu sonuçlar almak mümkün ozon tedavisiyle. Parkinson hastalığında, multipl sklerozda uzun dönem uygulamada etkiler ortaya çıkacaktır. 

Ve ozon tedavisinin, kanser tedavilerine destek olarak da kullanımı var. Hastaların tedavilere uyumunu, toleransını arttırırken, kanser hücrelerinin de yaşam alanını daraltarak ek katkılar sağlar.
Yapılan çalışmalarda hepatitlerde ve karaciğerin siroza gidişini yavaşlatmada etkin olduğu gösterilmiş. 
Tabii ki kovit enfeksiyonu ve sonrasında “uzayan kovit” bulgularını giderme de yeri var.
Viral enfeksiyonlardan zonada da, hem kanın ozonlanması, hem de yara bölgesine direkt uygulama sayesinde, hastalığın şiddeti ve ağrılar azaltılabiliyor. Burada antiviral etkinliği de devreye giriyor. Benzer şekilde cildin bakteriyel enfeksiyonlarında da, hem antibakteriyel, hem de iyileştirici destek olarak kullanıyoruz.

Lokal uygulamayı vücuttaki ağrılarda da kullanıyoruz, örneğin sırt ağrıları ve fibromyaljide direkt bölgeye, eklem ağrılarında da eklem çevresine ya da içine uygulamak mümkün. Ozon tedavisinin ağrı tedavisindeki etkinliği, son dönemlerde daha fazla klinik çalışmada gösterilmeye başlandı.

Kısacası enflamasyonun ve oksidatif stresin yer aldığı tüm kronik süreçlerde ozonun etkilerini, farkedebiliriz. Bu etkiler sayesinde yaşlanmanın etkilerini geciktirir.  Genel vücut sağlığını destekler, canlandırır.Ozon tedavisi bütün tedavilerle birlikte kullanılabilir. Benzer şekilde sportif başarıyı arttırmak üzere de majör otohemoterapinin kullanımı var. 

Sağlıklı günler dilerim…