Kilo verme konusunda kadınlar, erkeklere göre daha çok zorlanırlar, bunu az çok hepimiz gözlemlemişizdir; bunun bir çok sebebi var.

• Bu sebeplerin en başında hormonlar geliyor; metabolizmayı hızlandıran ve yağsız- az yağlı kalmamızı sağlayan testosteron, kadınlarda daha az. Erkeklerin vücudu, genetik olarak daha büyük ve daha fazla kaslı, daha az yağlı. Biliyoruz ki, vücudumuzun enerji santrallleri olan mitokondriler en çok kaslarda bulunur, erkeklerin daha çok kasa sahip olması, doğal olarak daha çok yedikleri halde, daha iyi yakmaları ve kilo vermek isteyince, daha kolay yakmalarını sağlıyor.
• Bu arada hatırlatmalıyım ki, kadınların vücudu daha küçük olduğu için, erkeklerle aynı porsiyonları yemeleri hiç de doğla değil bence
• Yiyecek seçimleri arasındaki fark da bir başka konu. Genellikle erkekler eti tercih ederken, kadınlar karbonhidratları daha çok seviyor ve bir anlamda da bağımlısı oluyorlar gibi görünüyor.
• Kadınlar, strese karşı daha duyarlılar aslında, stres yönetimi konusunda da daha fazla zorlanıyor. Özellikle çalışma hayatına da katılmış olup, çalışma hayatının zorlukları, ev işleri ve evle ilgili planlamalar, çocukların bakımı ve onlara ilişkin kaygılar, hormonlarının etkileri, toplumsal dayatmalar ve baskılar gibi çok sayıda konuyla mücadele ederken, duygusal yemeyi bir alışkanlık haline getirmiş olabiliyorlar. Evdeki iş yükünü azaltmak adına yapılan dışarda yeme, paket servis, hazır yiyecekler gibi seçimler de, yarardan çok zarar getiriyor çoğunlukla.
• Yemek yapma işi de temelde kadının görevi olarak algılanıyor. Bu durumda yemeğin planlanması, alış verişi, hazırlanması, beraberinde pişirirken tatmak durumunda olması, hem yiyeceklerle-mutfakta daha çok kalınması, hem de daha fazla haşir neşir olmayı gerektiridiğinden de, kadınlar biraz daha çok kilo vermek konusunda zorlanıyorlar.
• Bu koşullar altında ve özellikle de yeni dünya düzeninin güzellik normları nedeniyle, kadınlar vücutlarından memnun olmayıp, çoğunlukla 1-2 fazla kilo için, 15-16 yaşlarından itibaren, erkelere göre daha fazla diyet yapıyorlar. Beni tanıyanlar bilir, bir ömür diyet yapma psikolojisinde geçti. Hatta şu anda bile, dönem dönem çeşitli beslenme programlarını uyguluyorum, ama bu sefer niyetim- amacım farklı, vücuduma ne daha iyi geliyor, nasıl daha mutluyum bunu keşfetmek istiyorum. Yine de, erkeler arasında böyle hobi gibi diyet yapanların sayısı çok çk azdır. Bir yandan da, kadınlar vücutlarına bu kadar özen gösterirken, erkeklerin umursamaması, onların bu konuyu yok saymasını her zaman eleştirmişimdir, biçilen roller ve normlar anlamında...

Sonuç olarak demek istediğim şu, kadınlar daha zor kilo veriyor, ama kendi vücut yapısna ve fizyolojisine uyan beslenme düzenini bulan ve sıkı sıkıya buna bir ömür bağlı kalanlar, ileri yaşlarında da sağlıklı ve bu açıdan mutlu olmayı hedefledikleri için, bir aferini hakediyorlar.