Fonksiyonel tıp, bireye özel tasarlanan, sistemler biyolojisi odaklı, bilimsel temelli ve hekimle hastanın terapötik ortaklığını gerektiren bir sanattır.
Geleneksel hastalık odaklı yaklaşımın yerine, fonksiyonel tıp bireyi merkezine alır. Fonksiyonel tıpta hastanın öncelikleri, değerleri ve hedefleri her şeyden çok önemsenir. Fonksiyonel tıpta hastanın şikayetleri, sadece bir dizi semptomun birlikteliği olarak değerlendirmez, hasta bir bütün olarak ele alınır.
Fonksiyonel tıp, hastanın şikayetlerini, 7 temel sistemdeki birbiriyle ilişkili fizyolojik süreçlerdeki temel dengesizlikleri saptayarak kavramsallaştırır.
Hastayı bugüne getiren genetik, predispozan, tetikleyici ve süregelen faktörlerle, çevresel etkiler ve düzenlenebilir yaşam tarzı faktörlerini de çok kapsamlı olarak analiz eder. Bunu yaparken ayrıntılı anket formları ve kapsamlı bir görüşmenin yanı sıra, yenilikçi laboratuvar araştırma yöntemlerini de kullanır.
Fonksiyonel tıp görüşmeleri, hekim ve hastanın terapötik ortaklığını hedef alan, uzun görüşmelerdir. Özellikle ilk görüşme, beslenme durumuna yönelik muayeneyi de kapsar ve 1,5 saat kadar sürebilir. Hekim hastasının durumunu araştırırken, bilişsel, duygusal ve ruhsal durumuyla da ilgili bilgiler edinir.
Bu görüşme sonunda hasta, durumunu hekimin gözünden dinler, önünde bir plan ile hekimin yanından ayrılır. Elde edilen temel bilgiler ve yol haritası sayesinde, hasta ve hekim birlikte, kişinin kronik hastalığının yönetimi ve sağlık hedeflerine ulaşmak üzere yol alır. Bunu yaparken modern tıbbın bütün bilimsel verilerini kullandığı gibi, hastalıklara özel tedavi edici beslenme programları ya da detoks programları, gereğinde beslenme destekleri ve bitkisel tedaviler, stres yönetimi teknikleri, alternatif ve integratif tıp yaklaşımlarını da kullanabilir.
Modern tıp genel olarak bütün hastalıklara sanki akut bir durummuş gibi, çabucak tanı koyup, gerekli medikal tedaviyi ya da cerrahiyi uygulayıp, bulguları ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bazen akut boğaz iltihabı ya da düşme sebebiyle olsun, hekimin acilen karar verip, girişimde bulunması çok normal.
Aslında günümüzde çığ gibi büyüyen kronik hastalıklar, başta obezite, diyabet, kalp hastalıkları, romatizmal hastalıklar, sindirim sistemi hastalıkları olmak üzere, kişinin genetik örüntüsüyle çevresel faktörlerin etkileşiminden oluşan, başlangıcı yıllara varan, kompleks durumlardır. Bu hastalıklara akut hastalıkmış gibi ve bireysellikten uzak yaklaşım, malesef istenilen olumlu sonuçların ortaya çıkmasına yardımcı olmuyor. Hastaların şikayetleri azalsa bile, altta yatan fonksiyon bozukluğu düzelmiyor. Kullanılan yöntem ya da ilaçların etkileri daha farklı sorunların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Hastalık maliyetleri hem hasta ve ailesi, hem de devletler için giderek artıyor. Kaynaklar boşa gidiyor, hastalar ve hekimler memnuniyetsiz oluyorlar.
Ben hastalarımın verilerini, onların önceliklerini göz önüne alarak, son bilimsel verilerin ışığında ele alıyorum.
Başta beslenme olmak üzere, multimodal tedavi yaklaşımları: Benim yaklaşımımda beslenme önceliklidir. İlk görüşmede elde edilen hastaya ilişkin bütün veriler ve beslenmeye yönelik muayene sonucunda, kişiye özel ve hastalığa uygun bir beslenme programı oluşturmak, tedavi edici yaklaşımımın temelini oluşturur.
Fonksiyonel tıp eğitiminin sağladığı en önemli fayda belli beslenme rejimlerinin, belli hasta gruplarına kopyala yapıştır şeklinde uygulanması yerine, hastaya özel programlar oluşturma becerisini ve yetkinliğini kazandırmış olmasıdır. Bazı durumlarda bir hastanın durumu bize, sağlık hedeflerine ulaşıncaya dek çok sayıda beslenme modalitesinin içinden geçmek gerektiğini öğretir. Bu durumlara uyum sağlamak, hastayı sistemin içinde tutmak, neyi, ne için yaptığını bilecek şekilde bilgilendirmek çok çok önemlidir. Aslında güç hastadadır.
Sağlık Koçluğu Yaklaşımım: Burada sağlık koçluğu eğitimim beni diğer hekimlerden farklılaştırır. Benim İyilik ve sağlığa bütüncül bir yaklaşımım var, yani yaşamının tüm alanlarının birbiriyle nasıl bağlantılı olduğuyla ilgilenirim. Hastayla birlikte, örneğin istediği kiloya ulaşmak, gereksiz yiyecek özlemleri, can çekmelerinden kurtulmak, uykusunu düzenlemek ve enerji düzeyini artırmak gibi, sağlık hedeflerine ulaşmak için çalışırız. Beraber ilerlerken hastam, hangi besin maddelerinin ve yaşam tarzı seçimlerinin ona daha uygun olduğunu anlar ve enerjisini, dengesini ve sağlığını geliştirmek için, hayatına kalıcı olarak işler.
Bu sonuçları elde edebilmek adına;
-En güncel bilimsel verileri, kolay ve anlaşılır, günlük hayata geçirilebilecek şekilde kendisiyle paylaşırım
-Gerekirse genetik ya da diğer yenilikçi test yöntemleriyle özellikleri belirlenen yol haritasını birlikte çizeriz
-Ayrıntılı değerlendirme anketleri ve testleri yaparım
-Modern teknolojiyi, somut ve kendi ölçebileceği göstergeler için kullanması için yol gösteririm
-Merkezde birey ve onun hedefleri vardır
-Planlı ve disiplinli, yine de esnek, eğlenceli ve ödüllendirici,
-Yargılama, eleştiri, aşağılama olmadan,
-Yakın takip ve yoğun motivasyon içeren,
-Güçlü sorularla düşündürerek,
-Kılavuzluk ederim.
İşindeki ya da ilişkilerindeki stres, fazla yemesine mi sebep oluyor? Uykusuzluk nedeniyle, egzersiz yapmaya gücü mü yetmiyor? Birlikte çalışırken, hayatın tüm alanlarının, bireyin sağlığını bir bütün olarak nasıl etkilediğini birlikte görürüz
Benim yaklaşımım, kaloriler, karbonhidratlar, proteinler ve yağlar üzerinde durmaktan ibaret değil. İyi ve kötü yiyecek listelerini çıkarmak da değil. Bunların yerine, hastalarımla mutlu, sağlıklı bir yaşam yaratmak için, esnek, eğlenceli ve faydalı bir anlayışla çalışıyoruz.
Bazen, yolun bir yerinde, arınma programları uyguluyoruz. Vücudumuzu, kendini kronik kompleks hastalıklar şeklinde ortaya koyan, sürekli maruz kaldığımız toksisite ve enflamasyondan arındırmak için, kolay, uygulanabilir ve sağlıklı detoks programlarına baş vuruyoruz.
Genlerle çevresel koşulların etkileşimi: Eldeki klasik ve yenilikçi tüm laboratuvar verilerine dayanarak, hastanın moleküler ve fizyolojik olarak tüm gereksinimlerini karşılamak için gerekli besinleri, beslenme desteklerini ve fitoterapötikleri kullanması için bilgilendiririm. Kişilerin genetik durumundan, ayrıntılı hormon analizlerine, bağırsak mikrobiyata ve sindirim sistemi analizlerinden çıkan sonuçları değerlendirmek ve bunlara çözüm olacak yaklaşımları oluşturmak, fonksiyonel tıp öğretisinin gereklerini oluşturur. Oluşturduğum tedavi yaklaşımı, var olan şikayetleri ortandan hızlıca kaldırıp hastayı rahat ettirmenin yanı sıra, saptadığım fonksiyon bozukluklarını düzelterek, yukarı doğru, hastalığın köklerine varan düzenleyici biyokimyasal sinyaller oluşturarak, zararlı son ürünlerin oluşmasını ve dokulara zarar vermesini önleyerek, kalıcı iyileşme üzerine tasarlanmıştır.
Hastayı bir bütün olarak algılamak: Benim yaklaşımımda, hastayı yaşam tarzı değişikliklerini oturtana kadar, yakın takip vardır. Hastamı ayda iki kez görmek, süreç boyunca mesajlaşma ya da telefon sıkı iletişimin gerekli olduğuna inanırım. Bunu yaparken hastanın değerleri, öncelikleri, sosyal durumu gibi faktörleri de göz önüne alırım. Elde ettiğim tüm verileri bir zaman dizini üzerinde değerlendiririm.
Sistemler biyolojisi bakış açısı: Hastayı çok sayıda biyolojik sistemin işleyişlerini analiz edebilmek açısından, bir algoritma üzerinde kayıtlar tutarak, özenle değerlendiririm. Bu değerlendirmeler hasta gelmeden önce başlar, ilk görüşme ile şekillenir, yapılan ayrıntılı incelemeler ışığında bilgileri organize ederim. Bu verileri hastaya anlatırım ve birlikte, hastamın sağlık hedeflerine doğru yola çıkarız.
Hasta merkezli ve hasta tarafından yönlendirilen tedavi: Var olan şikayet ve kronik hastalıklarına kalıcı çözümler bulmak, dışarıda bir yerde mucize bir ilaç, besin desteği ya da şifacı aramayıp, sorumluluğunu eline alıp, eğitimli bir kılavuz hekim ile sağlık hedeflerine ulaşmak isteyenler için fonksiyonel tıp yaklaşımım tam istedikleri çözüm olacaktır.
Özellikle karantina döneminde bize çok yardımcı olansanal görüşme sistemleri, aslında benim çok uzun yıllardır kullandığım yöntemler. Özellikle fiziksel muayeneyi gerektirmeyen durumlarda, ya da ilk görüşmemizi yüz yüze gerçekleştirdikten sonraki takip görüşmelerimi, grup koçluğu ve seminerlerimi teknolojik cihazlarımız sayesinde uzaktan gerçekleştirebiliyorum.
Özellikle sağlığınızla ilgili kapsamlı değerlendirmenin yapılacağı ve yol haritasının belirleneceği ilk görüşmemiz 1,5 saat kadar sürebilir. Saptadığımız koşullara göre aylık takip programlarıyla ilerlememiz gerekirse, bunu hastanın gereksinimlerine uygun olarak haftada ya da iki haftada bir gerçekleşen yaklaşık bir saatlik görüşmelerle gerçekleştiririz.
Takip programına dahil olduysanız, online ya da yüz yüze görüşmelerimiz dışındaki zamanlarda da benimle sürekli iletişim halinde kalacağınızı belirtmeliyim.
Özellikle çalışan sağlığının ve çalışana verilen değerin öneminin anlaşıldığı günümüzde, bireylerin kendi sağlığının kontrolünü ellerine alabilmeleri için yüz yüze ya da sanal ortamda Fonksiyonel Tıp ve Hastalıklara Bütüncül Yaklaşım konulu eğitimler, seminerler, atölyeler veriyorum.
Ayrıca “Sağlık Koçluğu” yaklaşımıyla, bireysel ya da gruplar halinde (fakat kişiselleştirilmiş), yüzyüze ya da sanal ortamda arınma, beslenme terapileri de verebiliyorum.
Fonksiyonel tıp bakışa açısının en önemli etki alanı, bireylerin kendi sağlık, sosyo-kültürel ve ekonomik koşullarına uyan yaşam tarzı değişikliklerini uygulamaktan almaktan geçer. Bu bütünsel bakış açısını kavrayan bireylerin çalıştığı firmalar, üyeleri bu bakış açısında yaşayan dernekler ve diğer kuruluşlar, hedeflerine ulaşmakta rakiplerine göre çok daha hızlı ilerleyeceklerdir.
Beni çok rahatsız eden, hayat kalitemi düşüren mide şikayetlerime devamlı değişik yerlerde çözüm bulmaya çalıştım. Ferda Hanım ile tanıştıktan sonra gereksiz ilaç yüklemeleriyle vakit kaybettiğimi, asıl tedavinin aslında doğru beslenmekten geçtiğini keşfettim. Ferda Hanım’ın eksiklerim ve fazlalıklarımı göz önüne alarak bana özel hazırladığı arınma programımla yeni yaşam yolculuğum başladı. Bunun yanında veremediğim kilolarımı da vermem motivasyonumu artıran bir diğer sebep :)
Üç sene önce başlayan ve bütün vücudumu etkileyen sindirim problemlerimle boğuşurken bir doktor arkadaşım vasıtasıyla tanıştığım fonksiyonel tıp ve sevgili Ferda sayesinde bugün tekrar gülen bir yüze ve sağlıma kavuşmanın keyfini yaşıyorum , teşekkürler sevgili doktorum.
Ferda hocamın bilgili ve ilgili olması benim için büyük bir şans oldu. 17 yıldır devam eden bitmeyen şiddetli kabızlığım vardı çok şükür iyileşti.
Bu 17yıl süresinde kolonoskopiler temizdi, ilaçlar hiç iyileşme sağlamadı. Yolum doktorumla kesişti ve kabus dolu günler bitti.
İyi ki tanıdım sizi
Yillarca (25 yıl) saglık sorunum nedeniyle (hipertiroidi) saglık kurumlarını bıkmadan ziyaret ettim. Ortak onerileri ilac ve ameliyat olmamdı. İnatla bunun ilacsız ve ameliyatsız bir tedavisi olmalı dusuncesiyle arayısımı sürdürürken bir gün Ferda Hanımla yollarımız kesişti. Ve teshis ve tedavi onerileri, benim de kararlı tutumum sayesinde hic bir sekilde ilaç kullanmadan tiroit fonksiyonlarım nomale döndü. Kendisine sonsuz müteşekkirim.
Fonksyonel tıp ile tanışalı 3 yıl oldu. Bu süreçte hem fiziksel hem de ruhsal değişimler oldu. Uykusuzluk ve kilo fazlalığı ile epey mücadele verdikten sonra Dr. Ferda Ayhan Yalçın’a başvurdum.
Uzun ve emek vermek gereken bir sürece girdik birlikte. 21 günlük detoks ile başlayıp vücuduma neyin iyi gelip gelmediğinin farkına vardım.
Bir süre sonra uykusuzluğum düzeldi ve sabahları enrji dolu uyandım. Moral ve motivasyonum yükseldi.
Sporla ve yeni yeme alışkanlığıyla birlikte hem istediğim görünüme hem de enerjiye kavuştum.
Yap boz diyetlerle bir yere varamadığımı görüp, bu yolla sürdürülebilir bir yaşam tarzı oluşturduk.
Dokroromun birebir beni desteklemesi ve her durumda iletişim kurabilmemiz ise işin en kolay ve keyifli yanı oldu.
Ara ara istenmeyen gıdalar alsak da bunu dönüştürebilmem artık hiç zor değil.
İyi ki bu yola girmişim.
Çok teşekkür ediyorum.