Tıp eğitimimi Türkiye’nin ilk tıp fakültesi olan İstanbul Tıp Fakültesi’nde 1992 yılında tamamladım. Okurken, efsane öğretim üyesi Sami Zan’ın derslerinde söylediği müthiş sözleri dinlerdik. Okuduğumuz dönemin değerlerini sanırım pek fark etmedik. Ama eğitim aldığımız hocalar arasında, Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı kurucusu Türkan Saylan hocamız, fakirlerin dostu Murat Dilmener hocamız gibi, bize bütün bildiklerini aktarmak isteyen çok sayıda hekimden, çok değerli dersler aldık. Duruşundan, bakışından, sözlerinden ve bütün eğitimlerinden bir ömür faydalandık. Bizlerdeki yerleri doldurulamaz.
Sağlık Koçu Eğitimimi Institute for Integrative Nutrition'ın (Bütüncül Beslenme Enstitüsü), öncü ve alanında en gelişmiş Sağlık Koçu Eğitim Programı'ndan aldım.
Eğitimim sırasında, ayurvedadan glutensiz beslenmeye, Paleo diyetinden, vegan ve makrobiyotik beslenmeye kadar, 100'den fazla diyet teorisini, pratik yaşam tarzı yönetim tekniklerini ve yenilikçi koçluk yöntemlerini çalıştım. Dünyanın önde gelen sağlık ve wellness uzmanlarıyla çalışma fırsatı buldum.
Ders aldığım eğitmenler arasında, Arizona Bütünleyici Tıp Merkezi Direktörü Dr. Andrew Weil, zihin-beden tıbbı alanında lider Dr. Deepak Chopra, Yale Üniversitesi Önleme Araştırmaları Merkezi Direktörü Dr. David Katz, Harvard Üniversitesi Beslenme Başkanı Dr. Walter Willett, çok satan yazarlar arasında bulunan ve duygusal yeme konusunda uzman Geneen Roth ve daha birçok önde gelen araştırmacı ve beslenme otoritesi bulunmaktadır.
Joshua Rosenthal, MScEd, Institute for Integrative Nutrition'ın Kurucu ve Yöneticisi, Deepak Chopra, MD Zihin-beden tıbbı alanında dünya lideri, The Chopra Center'ın Eğitim Direktörü, Amerika'da çok kez "En İyi Satan Kitaplar" listesine girmiş kitapların yazarı, David Katz, MD, MPH, Koruyucu Tıp ve Kilo Yönetimi konusunda otorite, Yale Koruyucu Araştırmalar Merkezi Yöneticisi, Walter Willett, MD, DrPH, Harvard Halk Sağlığı Okulu Beslenme Bölümü Başkanı, "En İyi Satanlar" listesine giren kitap yazarı, Andrew Weil, MD, "En İyi Satanlar" listesine giren kitap yazarı, Bütüncül Tıp ve Zihin-Beden etkileşimi konusunda otorite, Gabrielle Bernstein, Motivasyonel Konuşmacı, Yaşam Koçu, "En İyi Satanlar" listesine giren kitap yazarı, Susan Blum, MD, MPH, Fonksiyonel Tıp Doktoru, Blum Sağlık Merkezi Kurucusu, Mark Hyman, MD, Ultrawellness Merkezi Kurucu ve Medikal Direktörü, "En İyi Satanlar" listesine giren kitapların yazarı, Geneen Roth, Duygusal Yeme alanında çalışan bir lider, "En İyi Satanlar" listesine giren kitap yazarı, David Wolfe, Süper Besinler ve Raw Beslenme konusunda tanınmış bir uzman ve "En İyi Satanlar" listesine giren kitap yazarı, Mark Bittman, New York Times köşe yazarı, "En İyi Satanlar" listesine giren kitap yazarı
Söz konusu eğitim, kapsamlı bütünsel beslenme bilgisi, sağlık koçluğu ve koruyucu sağlık alanlarında mevcut tıbbi bilgi, deneyim ve donanımımı önemli ölçüde artırdı. Bu beceriler ve farklı diyet teorileri hakkındaki bilgilerime dayanarak, gerçek ve kalıcı sonuçlar üreten yaşam tarzı değişiklikleri yapmanıza yardımcı olmak üzere çalışıyorum.
Fonksiyonel Tıp Eğitimimi, 1991 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulmuş olan dünyada bu akımın öncüsü, Institute For Functional Medicine (IFM, Fonksiyonel Tıp Enstitüsü) ‘den aldım. IFM, “Fonksiyonel Tıp” kavramını geliştiren Jeffrey Blend ve eşi tarafından kurulmuştur. Eğitimim sırasında modern tıbbın bilimsel yaklaşımını temel alırken, bireye özel, önleyici ve tedavi edici bütüncül bir yaklaşımı tanımış oldum.
Bu yaklaşım, modern tıbbın branşlara ayırıp uzmanlaşma yaklaşımının çok ötesinde, kronik hastalıklara tanı koyup, ilaç başlama yaklaşımının dışına çıkan bir bakış açısı edinmeme sebep oldu.
Fonksiyonel tıp eğitimim sırasında kardiyoloji, bağırsak ve sindirim sistemi, hipotalamus hipofiz adrenal ekseni, tiroid, kadın ve erkek hormonları, enerji metabolizması ve moleküler düzeydeki fonksiyon bozuklukları, vücudun zehirsizleştirme faaliyetleri, ruhsal ve nörolojik sistemi ilgilendiren hastalıklar, bağışıklık ve savunma sistemini ilgilendiren hastalıklara yaklaşımı, bu alanda yaklaşık yirmi yıllık deneyimi ve bilgiyi bir araya getirmiş uzmanlardan öğrendim. Bu uzmanların arasında;
Dr. Mark Hyman, Dr. Robert Hedaya, Dr. Dan Lukaczer, Dr. Richard Mayfield, Dr. Gerard Mullin, Dr. David Rakel, Dr. Therry Wahls, Dr. Robert Rauntree, Dr. Kara Fitsgerald, Dr. Sara Gothfried, Dr. Wendy Warner, Dr. Thomas Sult, Dr. Michael Stone, Dr. Thomas O’Bryan, Dr. Deanna Minich, Dr. Helen Messier, Dr. Lisa Portera gibi alanında öncü, dünyanın takip ettiği fikir liderleri ve eğitimciler var.
Tıp eğitiminin ardından aldığım sağlık koçluğu eğitimiyle, hastaya yaklaşımda ve beslenme yaklaşımları konusunda çok bilgilenmiştim. Ancak fonksiyonel tıp eğitimi, beni bugüne getiren bütün bilgilerin, yeniden sentezlenip, organize edildiği bir dönem oldu. Şu anda karşıma çıkan her hastaya, onun önceliklerini ve değerlerini göz önüne alarak, var olan klinik durumunu ilgilendiren tüm güncel tıbbi bilgi, beslenme ve diğer terapötik yaşam biçimi yaklaşımları ve bunu destekleyen fonksiyonel besin ve besin takviyeleri, fitoterapötik tedavilerin desteğiyle, bütünsel olarak yaklaşıyorum ve hedefe birlikte yürüyoruz.
Siz de benimle birlikte çalışarak, hastalığınızın vücudunuzun hangi sistemlerindeki işleyiş bozukluklarından kaynaklandığını anlayacak, size uyan beslenme ve yaşam tarzı seçimi konusunda daha derin bilgiye sahip olacak, enerjinizi, ruhsal dengenizi, sağlık ve mutluluğunuzu artırma fırsatı bulacaksınız.
Her görüşmeden, esinlenmiş ve motive olmuş olarak ayrılacaksınız. Beslenmeden daha ötesini, yani hayatın sevgi ve ilişkiler olduğu kadar, kariyer ve para gibi önemli konularına da denge getirmek üzere konuşacağız. Yaşamınızı dönüştürmek üzere, basit ve küçük değişiklikler yaparken, size özel olarak, dikkatlice kılavuzluk edeceğim.
Ben Ankara doğumluyum, kış bebeğiyim. Daha altı aylık olmadan raşitizm, yani kemik erimesi başlangıcı tanısı almışım. Kreşde, annemin işe giderken bıraktığı mamamı yemeden uyurmuşum, annem akşam beni almaya geldiğinde dolu biberonu da geri verirlermiş. Çocukluk çağı hastalıklarını ayakta geçirmişim. Genel olarak “makarnacı” diye bilinen tombul kızlardanmışım. Gaz ve kabızlık problemim o zamanlarda da vardı, hatta dalga konusu da olurdu. Sonraları, üniversitede yurtta kalmaya başladığımda bu sorunlarım, fiziksel koşulların uygunsuzluğu, derslerin zorluğu, farklı bir şehirde okumanın güçlükleriyle de pekişerek devam etti. Bebek sahibi olduktan sonra Hashimato tiroiditim olduğunu da öğrendim. Halsizlik, yorgunluk, isteksizlik ve depresyon hep vardı. Sindirim sistemi sorunlarım zaman zaman reflü de eklenerek devam etti. Migren zannettiğim baş ağrım için birkaç kez nörolojiye muayene oldum, çeşitli görüntüleme teknikleri de uygulandı, olumsuz bir şey tespit edilmedi.
Hayatımda spor hep oldu, ama dönemsel olarak salona gitmek, yürüyüş yapmak gibi. Ben en çok toplu halde yapılan sporları, daha çok da oyunları severim. Zamanında basketbol, voleybol çok oynardık. Ama ben düz taban olduğum için, aklıma yazılmış sözler vardı: Düz tabansan koşamazsın şeklinde. Bu düz taban için de ortaokul sonuna kadar, bilekleri iki taraftan çelik plakalarla desteklenmiş ortopedik botlar giydim, onlar da tabii pek sportif değildi. Bugünlerde öğrendim ki, düz tabanlık saçımızın rengi gibi yapısal bir özelliğimizmiş, bunu değiştiremezmişiz- gitti canım yıllarım.
Neyse, bugüne geleyim. Yaklaşık sekiz yıldır, sağlık bütüncül yaklaşımla ilgileniyorum. Bu yıllar, yaşamlarına dokunduğum yüzlerce insanla beraber, beni de çok değiştirdi. Artık bedenime uyan beslenmeyi iyice öğrendim. Arada bir yoldan çıkmalar oluyor, fakat hiç iyi hissettirmediğinden, kolayca rahat sistemime geri dönüyorum. Sporumu güzelce yapıyorum. Yazın rüzgar sörfü, yüzme, tenis, yürüyüş, bisiklet, fitness, yoga, kışın evde bisiklet, fitness, power plate ile düzenimi tutturuyorum. Haşimatom bulgusuz kaldı, halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, cilt-tırnak problemleri, kilo sorunları yok. Depresyon yok. Kendimi mutlu, başarılı, güzel hissediyorum.
Kızım, kocam ve köpeğimle yaşıyoruz. Evimizi sağlıklı yaşama uygun olarak düzenliyoruz. Kimyasalları azalttık, besin seçimlerimizi olabildiğince sağlıklı alternatifler arasından yapıyoruz. Öğünlerimizi genel olarak evde tüketiyoruz.
İşe yemeğimi çoğunlukla evden götürüyorum. Evde birbirimizi destekleyici bir ortam yarattık, kişisel sınırları zorlamamaya çalışıyoruz. Hepimiz hobilerimize zaman ayırıyoruz. Bahçe ve evin işleriyle yoğun olarak ilgileniyoruz. Sıklıkla yakınlarımıza telefonla bile olsa ulaşarak, en büyük gereksinimimiz olan insan ilişkilerini tatlı ayarında tutmaya çalışıyoruz.
