Her kalori aynı değil..

Müşterilerimle, arkadaşlarımla konuşurken sıklıkla bu konu geçiyor: “Öğünümde olması gereken kalori miktarının tamamını bazı  durumlarda “bir dilim kek”, “bir boyoz” vb. den alıyorum, başka da birşey yemiyorum, aynı hesap, sonuçta hemen hemen aynı kalori değil mi?” deniyor. Aslında cevabım hayır, o kalori o kaloriye denk değil. Neden mi.. Açıklayayım.

Öncelikle bir örnek vereyim: 154 ülkede yapılan bir çalışmada şeker, kaloriler ve şeker hastalığı arasındaki ilişki değerlendirilmiş. Bilim insanları görmüş ki diyete fazladan 150 kalori eklemek toplumdaki şeker hastalığı oranını açıkça yükseltiyor. Fakat çarpıcı olan şu, eğer bu kaloriler koladan geliyorsa şeker hastalığı riski 700 kat artıyor.

Gazlı ya da gazsız soğuk içeceklerde yer alan, ya da pasta, kurabiye, tatlı, ketçap vb. ürünlerde bulunan şeker bildiğimiz karbonhidrattır, fakat diyet liflerinden arındırılmış, eşlik eden vitamin ve minerallerden soyutlanmış basit şekerdir. Vücudumuza alındığı zaman hızla emilir, kan şekeri hızla yükselir ve buna karşı hızlı bir insülin cevabı oluşur, insülinin etkisiyle kan şekerimiz aniden düşer ve biz tekrar atıştırmak isteriz. Bu arada hormonlarımız ve biyokimyamızda da önemli değişiklikler oluşmaya başlamıştır: artmış insülin vücutta iltihabı arttırır, trigliseridleri yükseltir, iyi huylu kolesterolü düşürür, karın içi yağ dokusunun artmasına sebep olur, kan basıncını yükseltir, erkeklerde testesteronu düşürür, kadınlarda infertiliteye sebep olur, daha neler neler..

Bununla birlikte insülinin beyin kimyasına etkisi nedeniyle iştahınız artmıştır. İnsülin iştah kontrol hormonu olan leptinin etkilerini bloke eder, bu nedenle beyniniz “doydum” mesajını bir türlü alamaz, aç kaldınız zanneder. Bir yandan şeker bağımlılığı nedeniyle beyninizdeki haz yolakları da kendinizi iyi hissedebilmeniz için şeker tüketmenize sizi azmettirir.

Eğer fruktoz alıyorsanız, ki hemen hemen tüm market ürünlerinde var, bu direkt karaciğere giderek yağ üretimine sebep olur, bu daha fazla insülin rezistansını ve sürekli yüksek kan insülin düzeylerini beraberinde getirir ve yediğiniz herşeyin karın içi yağı olarak depolanmasına sebep olur. Aynı zamanda  karaciğer yağlanması da başlamıştır ve vücudunuzda daha fazla iltihap oluşur. Kronik inflamasyon sizin sadece daha fazla kilo almanıza  sebep olmaz, aynı zamanda metabolik sendrom, şeker hastalığı, kronik kalp hastalıkları, kanser, Alzheimer hastalıkları gibi kronik ölümcül hastalıkları da beraberinde getirir.

Ama eğer kaloriler gerçek karbonhidrat kaynakları olan sebze ve meyvelerden gelirse durum değişir.  Bitki bazlı karbonhidratlarda vücutta sindirilerek şekerlere çevirilir ve öyle emilir. Ancak yüksek diyet lifi düşük şeker içeren bu besinler (çoğu sebzeler) yavaş sindirilir, ani kan şekeri yükselmelerine sebep olmaz ve yukarıda anlattığım bütün kaskad bu nedenle oluşmaz, zarar vermek yerine bütün faydalı özelliklerini bizlere sunar. Örneğin bir kutu çaylı-şekerli içecek yaklaşık 75 kalori içerir (buna boş kalori ya da çöp gıda da deniyor), aynı miktarda kaloriyi yaklaşık 400 gram brokoli bize sunar, üstelik de vücudumuz için çok gerekli olan diyet liflerinden, vitamin ve minerallerden de bol miktarda içerir.

Tabii ki herhangi bir çocuğa ya da şeker bağımlısına gazlı içecek mi, brokoli mi deseniz cevabı büyük olasılıkla içecek olucaktır. Ancak seçim brokoli olursa vücutta işler nasıl ilerler anlatayım: 400 gram brokoliyi yediğimizde midemiz şişer, beynimize doyma sinyalleri ulaşır. Beyinde ödül merkezi devreye girmez, daha fazlası için dilenmez. Bolca diyet lifi içeren bu besin yavaş sindirilir, karbonhidratlar yavaşça emilir, kan şekeri ani yükselmez, buna insülin cevabı da ani olmaz. Karın içi yağlanmaya sebep olmaz, karaciğer yağlanması oluşmaz, hormonal kaos oluşmaz. Ayrıca ek faydalar ortaya çıkar, metabolizma optimize olur, iltihap azalır, yağ emilimi azalır. Detoksifikasyon (zehirsizleştirme) mekanizmaları daha iyi çalışır. İçeriğindeki vitamin ve mineraller kanserden, kalp hastalıklarından korur. Oluşan gen ekspresyonları hormonları dengeler ve meme ve diğer kanserlerin oluşumunu engeller.

Söylemek istediğim şu: “Bütün kaloriler aynı değildir, seçiminizi sağlıklı bir gelecek yönünde yapın..”

Alışkanlıkları bırakmanın zor olduğunu biliyorum, fakat biraz gayret ve destekle bunu başarabilirsiniz.

Sevgiler

Ferda